
31 Ağustos 2010 Salı


Alexis Bledel, 1981 doğumlu dizi ve sinema oyuncusu. Aynı zamanda eski bir model olan Alexis, Gilmore Girls’de oynadığı ‘Rory’ ve Robert Rodrigez filminde canlandırdığı ‘Becky’ karakteriyle tanınıyor.
Kimberly Alexis Bledel, 1981’de Martin Bledel ve Nanette Blake’in kızı olarak Houston, Texas’ta İspanyolca konuşan bir ailede dünyaya geldi. 1986 doğumlu Eric David Bledel adında bir de erkek kardeşi olan Alexis, İngilizce’yi okula başlayınca öğrendi. 8 yaşındayken utangaçlığını üzerinden atması annesinin teşvikiyle şehir tiyatrosunda oynamaya başlayan Alexis, Our Town , The Wizard of Oz ve Aladdin gibi yapımlarda
yer aldı.
Houston’daki St. Agnes Academy’ye başlamadan önce 14 yaşındayken bir süre yerel bir mağazada modellik yapan ve liseye giderken de modellik kariyerine devam eden Alexis, aynı zamanda Milan, ve Los Angeles gibi merkezlere seyahat etti. Page Parkes Modellik ve Oyunculuk Merkezi’nde (Page Parkes Center for Modeling and Acting) eğitim aldıktan sonra 1 sene kadar New York Üniversitesi’ne bağlı Tish Sanat Okulu’na (Tish School of Arts) devam etti.
2000 baharında Los Angeles’da katıldığı deneme çekimlerinin ardından, Gilmore Girls adlı dizide oynaması için seçildi ve televizyon kariyeri başlamış oldu. Bekar anne Lorelai Victoria Gilmore’un kızı Lorelai Leigh ‘Rory’ Gilmore karakterini canlandıran Alexis, bu rolüyle birçok tv ödülünün de (2002-Kadın Oyuncu Dalında Family Television Award, 2005 ve 2006 Komedi Dalında Teen Choice Award) sahibi oldu. Dizinin birinci sezonunda karakterinin aşırı kahve içmesinden dolayı zamanla bundan usanan Alexis, dizide Rory kahve
içtiği zaman, artık çay yada kola içmeye başladı ve rolüyle ilgili şunları söyledi:
Bazı kişilik özelliklerinden ve ailesiyle olan ilişkilerinden dolayı Rory karakteriyle kendimi bağdaştırdığımı söyleyebilirim. Zaten bence dizideki aile yapısı ve anne-kız ilişkisini bir çok kişi kendisiyle bağdaştırabilir.
Gillmore Girls’de oynamaya devam ettiği süre içerisinde, Tuck Everlasting (2002-Winifred ‘Winnie’ Foster rolünde), DysEnchanted (2004-Goldilocks rolünde), Bride & Prejudice (2004-Georgina “Georgie” Darcy rolünde), The Orphan King (2005-Dylan rolünde) ve The Sisterhood of the Traveling Pants (2005-Lena rolünde) filmlerinde rol aldı. Genelde siyah beyaz olan ancak bazı bölgelerin renklendirildiği filmde Rodrigez, Alexis’in gözlerini çok etkileyici buldu ve böylece Becky karakteri, gözlerinin mavi rengini korudu. Alexis,
Becky karakteriyle ilgili olarak ‘Silah taşıyor ve popo tekmeliyor’ demişti.
Amerikan ska punk grubu Less Than Jake’in 2003 yılındaki Anthem albümünün She’s Gonna Break Soon şarkısının klibinde de oynayan Alexis, son olarak 2006 yapımı I’m Reed Fish adlı filmde Kate Peterson karakterini canlandırdı.
Ailesi ve yakın arkadaşları tarafından ‘Kim’ diye çağırılan ve çalışmadığı zamanlarda kitap okumaktan, gezmekten, fotoğraf çekmekten ve ailesi ile zaman geçirmekten zevk alan Alexis, alacak parası olmayanlara kitap yardımı sağlayan First Book adlı organizasyonda da çalışıyor.2002 yılında Teen People’s magazine ‘Hottest Stars Under 25’ listesinde yer alan Bledel, Maxim Magazine’in Hot 100 of 2005 listesinde 87. sırada yer aldı. Gilmore Girls’deki rol arkadaşı Milo Ventimiglia ile 2006 baharında ayrılmalarından önce, 3.5 yıllık bir birliktelik yaşayan Alexis’in, Sophie adında Malta Chihuahua cinsi bir köpeği var. Alexis, halen 7. sezonu sürmekte olan Gilmore Girls’de oynamaya devam ediyor ve Los Angeles’da yaşıyor.
.jpg)
Angelina Jolie (4 Haziran 1975, Los Angeles, ABD), tam ismi Angelina Jolie Voight olan, Oscar ödüllü aktör Jon Voight’un kızı olan Amerikan sinema oyuncusudur.
Lee Strasberg Tiyatro Okulunda oyunculuk eğitimi aldı. Londra, New York ve Los Angeles’da profesyonel modellik yaptı. Şu anda ünlü aktör Brad Pitt ile birlikte ve basına göre evlilik planları yapıyor. Her ikisi de 3 yıl süren iki evlilik yaptı, 1996-1999 arasında Jonny Lee Miller ile, 2000-2003 yılları arasında da Billy Bob Thornton ile evli kaldı. Ama Billy Bob Thornton Angelina yerine televizyon izlemeyi tercih edince zaten yeterince aşk olduğu söylenemeyen ilişki sona erdi. Daha sonra 2004 yılında birlikte rol aldığı Mr. & Mrs. Smith filminde Brad Pitt ile tanıştı. 27 Mayıs 2006 tarihinde Shiloh Nouvel Jolie Pitt’i dünyaya getirdi. Shiloh Brad ve Angelina’nın biyolojik kızıdır. Çift şimdi ise Maddox,Zahara,Pax ve Shiloh ile bir aile hayatı sürmektedir. 12 Temmuz 2008 tarihinde Brad Pitt’ten Vivienne Marcheline adında bir kız, Knox Leon adında bir erkek çocuk dünyaya getirmiştir.
* Vücudunda 13 dövme bulununan Jolie’nin, kolunda Türkçesi “Vahşi yürekli olup da kafeslerde tutulanlar için bir dua…” anlamında bir dövme bulunuyor.
* Maddox (Doğum yeri:Kamboçya), Zahara Marley (Doğum yeri:Etiyopya) ve Pax Thien (Doğum yeri:Vietnam) adında üç evlatlık çocuğu ve Brad Pitt’ten dünyaya getirdiği Shiloh Nouvel (Doğum yeri:Namibya), Vivienne Marcheline (Doğum Yeri: Fransa), Knox Leon (Doğum Yeri: Fransa) adında üç biyolojik çocuğu vardır.
* Ağustos 2005′te yardımlarından sonra Kamboçya Başbakanı tarafından Kamboçya vatandaşlığı kazandı.
* Girl Interrupted filminde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Akademi Ödülü kazandı.
* FHM, Maxim ve Stuff gibi ünlü erkek dergilerinde defacalarca Dünyanın en seksi 5 kadınından biri seçildi. Ayrıca Amerikalı anket firması Blockbuster Inc. tarafından ABD erkeklerinin cumartesi geceleri en çok birlikte olmak isteyeceği ünlüler listesinden inanılmaz bir fark atarak birinci seçildi.
* Bir röpörtajında Eskisi kadar çılgın bir hayat yaşamıyorsunuz bunun nedeni gerçek aşkı bulmanız mı? sorusuna
‘Brad’e söylemeyin ama ben onu çok seviyorum. Hayatımın kesinlikle daha huzurlu bir dönemindeyim. 20 yaşındayken çok saçma şeylere tepki gösterirdim. Şimdi çocuklarım sağlıklıysa ve değer verdiğim birine bir şey olmadıysa hiç bir şey beni yıkamaz.’demiştir
.jpg)
Paris Whitney Hilton, (d. 17 Şubat 1981, New York). ABD‘li sosyoelit, şarkıcı, aktris, model, moda tasarımcısı. Hilton otellerinin ve babası Richard Hilton‘un emlak varlığının varisidir. Hem Los Angeles hem de Manhattan sosyetesinin en yüksek üyesi sayılır. Hem sosyoelit hem de ünlü olabilmeyi başarmış nadir kişilerdendir.
Richard Hilton ve Kathy Richards’ın 4 çocuğunun en büyüğüdür. Nicky Hilton adında bir kızkardeşi, Barron Hilton II ve Conrad Hilton III adında iki erkek kardeşi bulunmaktadır. Elizabeth Taylor’ın ilk kocası Paris’in büyük-büyük amcasıdır. Dedesinin babası Conrad Hilton (Hilton otellerinin kurucusu) 1979′da öldüğünde ailesine hiçbir şey bırakmamıştır. Bu durum karşısında Paris Hilton’un dedesi Barron Hilton dava açmış 1988′de davayı kazanmıştır. Hilton küçüklüğünde birçok yerde yaşamıştır. Bunların arasında Manhattan’daki Waldorf-Astoria Hotel, Beverly Hills ve Hamptons da bulunmaktadır. O sıralar Paris ve kardeşi Los Angeles’ta yaşamayı klüplere yakın olduğu için daha uygun buluyorlardı.
Paris, lisenin ilk yılını Kaliforniya’da, diğer yıllarını da New York’ta okumuştur. Üniversiteye gitmemiştir.
İlk defa kamuoyunda görülmesi, New York sosyoelitlerinden olması ve en meşhur varislerden biri olmasıyla meydana gelmiştir. Kardeşiyle birlikte New York’ta sayısız partide görülmüş, tüm sosyoelit dergilerine çıkmıştır. Backstreet Boys’un ünlü şarkıcısı Nick Carter ile nişanlıydı.Fakat daha sonra Nick Carter’ın isteği üzerine ayrılmışlardır.Daha sonra Nick Carter,Paris’in tüm yatak ve özel sırlarını basına sızdırmıştır.
Televizyona yaptığı “Simple Life” isimli reality şov ve eski erkek arkadaşıyla çekilmiş, internette yayınlanan, pornografik “1 Night In Paris” videosuyla tüm dünyada da bir hayli tanınmıştır. Bundan sonra birçok dalda kendini kendini göstermeye çalışmış, en son olarak da 2006 yılında “Paris” isimli bir albüm çıkarmıştır.
Son yıllarda Paris Hilton, model, televizyon yıldızı, aktris olarak medyada çokça yer aldı. 2003-2004′te medayada kazancı 2 milyon doları, 2004-2005′te ise 6,5 milyon doları bulmuştur. Şöhretinin bir kaynağı da adının karıştığı skandallardır.

Sıradışı ve tuhaf tarzı ile bilinen Tim Burton'un özellikle stop-motion animasyon tekniği ile çekilen filmlerinde karakterlerinin abartılı olmalarına rağmen insani değerlerini kaybetmemeleri dikkat çekmektedir. Sıradışı olan filmlerinde Gotik betimlemeler kullanır.
1989'da aktris Lena Giekese ile evlenmiştir. Batman Returns'ün ardından eşinden ayrılan Tim Burton, Lisa Marie ile 1992-2001 arasında nişanlı kalmıştır. 2001'den beri Helena Bonham Carter ile nişanlı olan yönetmenin bu birliktelikten 2003 yılında Billy-Ray Burton adlı bir oğlu ve 2007 yılının sonunda Nell Burton adında bir kızları olmuştur.
Yönetmenin favori oyuncuları Johnny Depp ve Helena Bonham Carter dır.Johnny Depp ' in yakın arkadaşıdır.Ayrıca nişanlısı Helena Bonham Carter' dan olan oğlu Billy-Ray'in vaftiz babası Johnny Depp'tir.Yönetmen olarak
The Island of Doctor Agor (1971)
Doctor of Doom (1979)
Stalk of the Celery (1979)
Vincent (1982)
Luau (1982)
Frankenweenie (1984)
Pee-wee's Big Adventure (1985)
Beetlejuice (1988)
Batman (1989)
Edward Scissorhands (1990)
Batman Returns (1992)
Ed Wood (1994)
Mars Attacks! (1996)
Sleepy Hollow (1999)
The World of Stainboy (2000)
Planet of the Apes (2001)
Big Fish (2003)
Charlie and the Chocolate Factory (2005)
Corpse Bride (2005)
Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street (2007)
The Spook's Apprentice (2009)
Alice in Wonderland (2010)
Yapımcı olarak
The Nightmare Before Christmas (1993) (Sinema tarihindeki ilk uzun metraj Stop Motion film)
Cabin Boy (1994)
Batman Forever (1995)
James and the Giant Peach (1996)
Corpse Bride (2005)
9 (2008)
Ripley's Believe It or Not! (2009)

Gece kulüplerindeki başarısını Hollywood’a taşımak isteyen Carrey, 1982’de, NBC-TV'nin dizisi "The Duck Factory" de rol almayı başardı ve bu başarısını 13 dizi sonuna kadar devam ettirdi. İlk olarak bir vampir-komedi olan "Once Bitten" da rol alan başarılı komedyen, "Peggy Sue Got Married" filmi ile yavaş yavaş zirve basamaklarını çıkmaya başladı. Clint Eastwood’un oynadığı "The Dead Pool" filminde de sorunlu bir rock yıldızını canlandıran aktör, ardından 1989 yılında Geena Davis ile birlikte rol aldığı "Earth Girls are Easy" filmiyle en büyük başlangıcını yaptı.
1991 yılında ilk özel şovunu yapan Carrey, Fox Broadcasting Co. tarafından gerçekleştirilen "Doing Time On Maple Drive" adlı haftalık dizide oynadı. 1994 yılında oynadığı "Ace Ventura: Pet Detective" (Sakar Dedektif) onun ilk sinema başrolüydü ve budala dedektif rolüyle şöhrete kavuştu. Ardından başarılı sanatçıyı dünya çapında bir star haline getiren ve dünya seyircilerinin beğenisini kazandıran "The Masc" (Maske) filminde oynadı. Daha sonra 1996’da "Cable Guy" filmiyle seyircilerin karşına geçen Carrey, sadece bir komedyen olmadığını aynı zamanda diğer rollerdeki oyunculuğunun gücünü de gösterdi.
Komedi filmleriyle artık o tüm dünyanın beğenisini kazanmıştı ve bu başarısı ona bir çok ödül getirdi. "Dumb and Dumber" daki oyunculuğu sayesinde 'Yılın NATO / SheWest Komedi Yıldız'ı seçildi. MTV'nin düzenlediği ödül töreninde "Ace Ventura: Pet Detective" filmiyle "En İyi Erkek Performansı" ve "En İyi Komedi Oyuncusu Performansı" dallarında ödül sahibi oldu. "The Mask" filmi ile de Altın Küre Ödülü’ne aday gösterildi. Hayran kitlesi giderek artan başarılı komedyen "The Truman Show" ile seyircilerin karşısına bambaşka bir kimlikle çıkmakla birlikte eleştirmenler gözünde de oyunculuğunu kanıtladı. Ayrıca "Liar Liar" (Yalancı Yalancı) filmindeki performansıyla 1997’de düzenlenen MTV Film Ödülleri’nde "En İyi Komedi Oyuncusu Performansı" dalında ödülün sahibi oldu.
Los Angeles'a ilk geldiğinde tanıştığı garson Melissa Womer'den 1994 yılında boşanan aktör, ardından "Dumb and Dumber" filminin aktris'ti Lauren Holly'le evlendi fakat bu ilişki de uzun sürmedi ve 1998 yılında boşandılar.
"Man On The Moon" filminde geçmişte komedi dalında ün yapmış olan Andy Kaufman'ı canlandırdı. 2000 yılının sonuna doğru ise "Me, Myself and Irene" (Ben, Kendim ve Sevgilim) filmiyle sinema severlerin karşısına çıkan Jim Carrey, daha sonra "Grinç" filminde de rol aldı. Son olarak başarılı aktör, 2001 yılında vizyona giren "The Majestic" filminde hırslı ve girişken bir Hollywood senaristi olan fakat daha sonra bir kaza sonucu hafızasını kaybeden Peter Appleton’ı canlandırdı.

Los Angeles, California'da eşinin yardımıyla Nicolas Cage ile tanıştı ve ilk filmi A Nightmare On Elm Street'de 1984 yılında oynama şansı buldu. 1985 yılında ise Lori Anne Allison'dan boşandı.
Johnny Depp'in kariyeri için en büyük devrim şüphesiz ki Tim Burton dokunuşudur. Oyuncunun kariyerine altın harflerle yazılmış birçok filmde ünlü yönetmen Tim Burton'un imzası vardır. Burton-Depp ikilisi Amerikan sinema tarihine şimdiden geçmiş, ne yönetmen oyuncudan ne de oyuncu yönetmenden vazgeçebilmiştir.
Ancak oyuncunun bugüne kadar ki doruk noktası Karayip Korsanları: Siyah İnci'nin Laneti filminde olmuş ve bu film sayesinde 2004 yılında Akademi Ödülleri'nde En iyi Erkek Oyuncu ödülüne aday olmuştur.
Şuan Fransız şarkıcı-oyuncu Vanessa Paradis ile birlikte yaşamaktadır, Lîlly-Rose Melody (Doğum, 1999) ve Jack (Doğum, 2002) adlarında iki çocuğa sahiptirler.
Bunları Biliyor musunuz?
* 1994 yılında New York'ta bir apartmana çöp dökmek suçundan tutuklandı.
* 1999 yılında Londra'da bir restorantta paparazzilerle kavga etmek suçundan tutuklandı.
* Ünlü çift Los Angeles ve Fransa'da yaşamaktadır. Oğlu Jack Fransa'da dünyaya gelmiştir.
* Hollywood ünlüler yoluna 1999 yılında yıldızı yerleştirilmiştir.
* Jack the Ripper'ın fanatik hayranıdır.
* Çocukken çikolata'ya karşı alerjisi vardı.
* Eşininde yardımıyla Fransızca öğrenmiştir.
* The Matrix filmindeki Neo karakteri için düşünülmüş ilk isimlerden biridir (diğeri Tom Cruise) , ancak kendisi kabul etmemiştir.
yabancı ünlülerin hayatı

Ailesine Pasedena’daki Sanat Okulu’nda okuduğunu söyleyen aktörün en büyük hayali ileride büyük bir yıldız olup ailesinin yüzünü kara çıkarmamaktı. Garsonluktan şoförlüğe, araba tamirciliğinden tavuk kıyafetiyle broşür dağıtmaya kadar pek çok iş yapan Pitt, ilk rolüne "Dallas" dizisiyle kavuştu. Hormonlarıyla hareket eden bıçkın bir delikanlıyı canlandıran aktör, "Happy Together" ve ardından "Cutting Class" adlı vasatı geçemeyen filmlerde oynadı.
İlk ciddi oyunculuk deneyimini "Thelma & Louise" de yaşayan Pitt, Geena Davis’e ilk orgazmını yaşatan bir gezginciyi canlandırdı. Bu filmin ardından "Too Young to Die?" adlı TV filminde oynayan genç aktör, rol arkadaşı Juliette Lewis ile yaşamaya başladı. Üç sene birlikte olan Pitt-Lewis çifti, belki de Hollywood tarihindeki en uzun birlikteliklerden birine imza attılar. Çift, birlikte "Kalifornia" filminde oynadıktan sonra ayrıldı.
1994 yapımı "Legends of the Fall" adlı epik filmde romantik bir karakteri canlandıran Pitt, oyunculuğundan ziyade yakışıklılığıyla dikkat çekti. People dergisinin "Yaşayan En Seksi Adam" ilan ettiği aktör, Neil Jordan’ın yönetmenliğini üstlendiği "Interview With the Vampire"da Tom Cruise ve Antonio Banderas gibi gözde oyuncularla birlikte oynadı. 1992 yılında çekilen Robert Redford’un "A River Runs Through It" adlı filmlindeki oyunculuğu ile elindeki potansiyel yeteneğin farkına vardı.
Başrollerinde Morgan Freeman, Kevin Spacey ve Gwyneth Paltrow gibi çok büyük oyuncuların yer aldığı "Seven" adlı gerilim filminde, ruh hastası bir katilin peşinden koşan çaylak bir polisi canlandırdı.
Yönetmenliğini David Fincher’ın üstlendiği filmde oldukça başarılı bulunan aktör, filmde karısını canlandıran Paltrow ile uzun bir birlikteliğe ilk adımını attı. Paltrow ile yaklaşık iki buçuk yıl birlikte olan aktör, bir ara nişanlılık devresi geçirmiş olmasına rağmen ilişkiyi noktaladı. Pitt, 2000 yılı içerisinde "Friends" dizisinin sevimli oyuncusu Jennifer Aniston ile evlendi.
Terry Gilliam’ın fantastik bilim kurgusu "12 Monkeys"de bir akıl hastasını canlandıran Pitt, 1997’de "The Devil’s Own" adlı filmde karizmatik bir I.R.A. liderini oynadı. Seven Years in Tibet" filminde Avusturyalı gezgin Heinrich Harrar’ı canlandıran aktör, ününü giderek arttırarak film başına 10 milyon dolar alabilen bir yıldız haline geldi.
Martin Brest’in kasvetli filmi "Meet Joe Black"de ölümü canlandıran Brad Pitt, 1999 yılında "Seven"ın yönetmeni David Fincher ile ikinci kez bir araya geldi ve "Fight Club" adlı filmde rol aldı. Edward Norton ve Helene Bohem Carter ile birlikte başrolü paylaşan aktör, Chuck Palahniuk’un romanından uyarlanan ve tüketim toplumunu acımasızca eleştiren filmde Tyler Durden isimli bir sabun satıcısını canlandırdı.
2000 yılında "Snatch" filminde farklı bir tarzla karşımıza çıkan aktör, 2001'de üç başarılı filmde rol aldı: "The Mexican", "Spy Game" ve "Oceans's Eleven".
2004' e kadar "Confessions of a Dangerous Mind"da aldığı tek sahnelik rol ve Sinbad seslendirmesi haricinde 3 sene boyunca sessiz kalan aktör, 2004'de ünlü savaşcı Achilles rolü ile Troy'da hayranlarının karşısına çıkıyordu. Troy'un başarısı henüz taze iken Brad Pitt, Ocean's Twelve ile aynı sene tekrar beyazperde'de idi.
Takvimler 2005'i gösterdiğinde magazin dünyasını uzun süre meşgul edecek bir haber düşüyordu ajanslara:
Brad Pitt, Angelina Jolie ile birlikteydi!
Çiftin, "Mr. and Mrs. Smith" filminin setinde yakınlaştıkları söyleniyordu. Haberin doğruluğunun ortaya çıkmasının ardından Jennifer Aniston boşanma davası açtı. Bu olanların gölgesinde ünlü aktörün "Mr. and Mrs. Smith"deki performansı sinema eleştirmenleri tarafından beğenilmişti. Film komedi tarzında idi ve Brad Pitt bu sınavıda geçmiş gözüküyordu.